- derste
- see dærste
Old to modern English dictionary. 2013.
Old to modern English dictionary. 2013.
Sothis — SOTHIS, is, Gr. Σῶθις, εος, wird von einigen für die Isis gehalten, oder wenigstens für einen Beynamen derselben ausgegeben. Damasc. in vit. Isidor. ap. Phot. Bibl. p. 554. Horapol. Hierogl. l. I. c. 3. Es bezeichnete aber eigentlich den… … Gründliches mythologisches Lexikon
konuşulmak — nsz 1) Konuşma işine konu olmak Konuşulan Türkçenin hangi yoldan gelerek bu şiveye büründüğünü bulmak güçtür. Halikarnas Balıkçısı 2) Herhangi biri konuşmak Derste konuşulmaz … Çağatay Osmanlı Sözlük
saatli — sf. Saati olan, saati bulunan Sınıfın bir tek saatlisi olduğu için onu her derste birkaç defa çıkarıyor. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler saatli bomba … Çağatay Osmanlı Sözlük
kopya çekmek — genellikle yazılı sınavlarda soruları cevaplamak için bir kaynağa gizlice bakmak En bildiği derste bile kopya çeker, çekmezse hasta olur, deliye döner. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
ders çalışmak — 1) belli bir konuyu öğrenmek üzere kaynakları kullanarak çalışmak 2) derste verilen bilgileri iyice öğrenmek için tekrarlamak İnek Şaban güzel ders çalışırdı boş sınıfta. R. Ilgaz … Çağatay Osmanlı Sözlük
deliye dönmek — 1) çok sevinmek Haber aldığı gün âdeta deliye dönmüş. H. F. Ozansoy 2) çok üzülmek En bildiği derste bile kopya çeker, çekmezse hasta olur, deliye döner. H. Taner 3) çok kızmak Patronun deliye döndüğünden habersizce geldi, elindeki şemsiyeye… … Çağatay Osmanlı Sözlük